Araç Hasar Tazminatı

Hizmetlerimizle, zarar gören vatandaşlarımıza her türlü desteği sağlıyoruz.

Araç Hasar Tazminatı

Aracınız ile geçirdiğiniz trafik kazasında aracınızda meydana gelen hasarın “onarım bedeline” hasar tazminatı denir. Bu tutar uygulamada sigortaların anlaşmalı eksperlerince veya anlaşmalı servislerince taraflı olarak belirlenmektedir.

Tazminat Ödeme yükümlülüğü aracın sizin kusurlu olduğunuz veya tek taraflı yaptığınız kazalarda kendi Kaskonuz bulunup bulunmamasına veya size çarpıp kusurlu olan aracın
Trafik Sigortasının olup olmamasına göre değişmektedir.

Eğer Kaskonuz var ise; gerek tek taraflı yaptığınız kazalarda meydana gelen hasarları, gerekse iki veya çok taraflı ancak sizin kusurlu olarak yaptığınız kazalarda meydana gelen hasarları ödeme yükümlülüğü Kasko şirketine aittir. (Kapsam dışında olan durumlar hariçtir: Alkollü araç kullanma ve ehliyetsiz araç kullanma gibi)

2 veya daha çok taraflı kazalarda kazaya karışan başka bir aracın %100 kusurlu olması durumunda kusurlu olan aracın trafik sigortası hasar tazminatını ödemekle yükümlüdür.

Araç Değer Kaybı Tazminat Davası ile Hangi Hasar Kalemleri İstenebilir?

Araç değer kaybı tazminat davası ile araçta meydana gelen hasarlar, araçta hasar nedeniyle meydana gelen değer kaybı gerek kusurlu araç sahibinden gerekse de kusurlu araç sahibinin trafik sigortasından talep edilebilir.

Bu hasarlar dışında hasara uğrayan aracın sahibi aracı çalıştıramaması sebebiyle uğradığı zararı, araçtan faydalanamadığı sürede araç kiralama için ödediği bedeli araç sahibinden, aracın işleteninden ya da bağlı olduğu teşebbüsün sahibinden talep edebilir. Ancak bu dolaylı zararlar için poliçede özel bir hüküm yoksa kusurlu tarafın sigorta şirketine başvurulamaz.

Araçta meydana gelen hasarın yanında trafik kazasında ölüm meydana gelmişse ölenin yakınları sigorta şirketine, aracın sürücüsüne ve malikine, ayrıca varsa işletene ve işletenin bağlı olduğu teşebbüsün sahibine de destekten yoksun kalma tazminatı talepli dava açabilirler.

Hasarın Karşılanması İçin Dava ve Başvuru Yolları Nelerdir?

Kaza sonrası aracında hasar meydana gelen araç malikinin elinde iki seçenek vardır. Bunlar; sigorta şirketine ve araç sahibine dava açılması ya da Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulmasıdır.

Dava konusunda bir hususa dikkat çekmek gerekir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97.maddesinde 2016 yılında yapılan değişiklikle dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Bu kapsamda dava açıldıktan sonra dava sürecinde böyle bir başvurunun yapılmadığı ortaya çıkarsa dava usulden reddedilecektir.

Bir diğer seçenek ise Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurudur. 2918 sayılı Kanunda yapılan değişikle trafik sigortasına ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle sigorta şirketine başvurmak ve eğer sigorta şirketi on beş gün içinde bir cevap vermez ya da başvuruyu reddeder yahut kısmi ödeme yaparsa bu halde Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir.

Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru sonrası sigorta hakemleri tarafından verilen 5.000 TL’ye kadar ki kararlar kesindir. 5.000 TL’den fazla 40.000 TL’den az meblağı içeren kararlar bakımından bir defaya mahsus olmak üzere komisyona itiraz edilebilir. 40.000 TL üstü meblağlara ilişkin itiraz üzerine verilen kararların temyiz edilmesi mümkündür.

Trafik Sigortasının Ödeme Yapmadığı Durumlar

Trafik sigortasının ödeme yapmadığı durumlar ise Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) tarafından hazırlanan Trafik Sigortası Genel Şartları dokümanında net bir şekilde yer alıyor. Temel olarak sigortalı aracın kullanılmadığı yani hareket halinde olmadığı durumlarda, aracın sebep olacağı tüm zararlar ve sigortalı aracın kendisinden meydana gelen hasarlar trafik sigortası tarafından ödenmez.
Trafik sigortasının kapsamında tazminat talebinde bulunulamayan durumları için Trafik Sigortasının Ödeme Yapmadığı Durumlar Nelerdir başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Trafik Kazası Tazminatı Nasıl Hesaplanır?

Trafik sigortası tazminat hesaplaması yapılırken tazminat tutarını belirleyen kusurun önemi yüksektir. Çünkü kusur alacağınız tazminat bedelini kusur oranında düşüreceği anlamına gelir. Tamamen kusurlu olan bir kişinin tazminat hakkı bulunmuyor. Örneğin, siz trafik kazası sonrasında %40 kusurlu bulundunuz ve bilirkişi de bu kusur oranını onayladı. Bu kusur üzerinden size 25.000 TL tazminat çıkması halinde kusurunuz %40 olduğu için alabileceğiniz tazminat 25.000 TL’nin %40’ı kadar, yani size ödenecek trafik sigortası yaralanma tazminatı 10.000TL’dir.

Kusur oranı dışında tazminat hesaplamasını etkileyen birçok unsur vardır. Örneğin; trafik kazasından dolayı sakat kalan veya ölen kişinin yaşı, maaşı, sakatlık oranı ve sigorta şirketi tarafından belirlenen poliçe veya teminat bedeli gibi değişkenler tazminat tutarını etkiler. Bu nedenle yetkili merciler dışında tazminat hesaplaması yapmak çok kolay değildir.

Sigorta Tahkim Komisyonunun Kararları Bağlayıcı Mıdır?

5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na göre Sigorta Tahkim Komisyonu’nun verdiği kararlar tarafları bağlar. Bu kapsamda 5.000 TL’nin altındaki kararlar kesin olacağından doğrudan uygulanırken, 5.000-40.000 TL arasındaki meblağlara ilişkin kararlar komisyona yapılan itiraz üzerine kesinleşir ve bağlayıcı hale gelir. 40.000 TL’den fazla meblağlar bakımından ise eğer komisyonun kararına karşı dava açılırsa mahkemenin kararı sonrası karar bağlayıcı hale gelir. Böylelikle uzun ve yıpratıcı bir mahkeme sürecinden kaçınılmakta ve zarar kısa sürede tazmin edilmektedir.

Araç Değer Kaybı Tazminat Davası Kime Yöneltilir?

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (trafik sigortası) kapsamında sigortacı meydana gelen hasardan kusurlu sürücünün yanında müteselsilen sorumludur. Aynı şekilde sigortacı araçta meydana gelen değer kaybından da sorumlu tutulur.

Sigortacı ve sürücü ile araç sahibi dışında Karayolları Trafik Kanunu’nun 85.maddesine göre motorlu aracı işleten, aracın bağlı olduğu teşebbüsün sahibi meydana gelen zarardan müteselsilen sorumludurlar. Bu kapsamda hasara uğrayan aracın sahibi davayı sigorta şirketine, araç sahibine, aracın sürücüsüne, varsa motorlu aracın işletenine ya da bağlı olduğu teşebbüsün sahibine yöneltebilir.

Kusurlu taraf ise eğer poliçeye dâhilse kendi aracında meydana gelen değer kaybını kasko sigortası ile karşılanmasını sağlayabilir. Ancak çoğu zaman kasko sigortasında araçtaki değer kaybı poliçe kapsamında değildir.

Araç değer Kaybı Tazminatını Kim Öder?

“Araç değer kaybını kim öder?” ya da “Araç değer kaybı kimden istenir?” gibi soruların cevabı, aslında değer kaybı davası prosedürlerinde yatar. Araç değer kaybı davası detaylarına girmeden önce değer kaybı ve kasko arasındaki ilişkiyi incelemek gerekir.

Kaza nedeniyle doğan araç değer kaybının tek araçtan ibaret olmayabileceğini vurgulamamız gerekir. Bir başka deyişle kazada sorumlu olan tarafın da aracında değer kaybı söz konusu olabilir.

Öte yandan trafik sigortası yalnızca tek bir kişinin araç değer kaybını karşılar. Bu kişi de kazada sorumluluğu bulunmayan ya da sorumluluk oranı diğer tarafa göre daha az olan kişi olarak belirlenmiştir. Kazaya sebebiyet veren tarafın güvencesi ise yaptırmış olduğu kasko sigortasıdır.

Araç Değer Kaybı Taleplerinde Zamanaşımı

6098 sayılı Borçlar Kanununun 72. Maddesi uyarınca “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.”

Buna göre, araç değer kayıplarına ilişkin taleplerde zararın ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl içerisinde zamanaşımına uğrar.

Araç Değer Kaybının Dava Yolu Talep Edilmesi

Araç değer kaybı davaları Türk Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil sorumluluğuna dayanır. Araç değer kaybının dava yolu il de talep edilmesi mümkündür. Dava yolu ile talep edilebilmesi için öncelikle yukarıda detaylı olarak açıkladığımız ilgili sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir. Araç değer kaybında tarafların tacir veya tüketici olması pek çok farklı ihtimali ortaya çıkarmaktadır.

Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesidir. Ancak dava sigorta şirketine karşı açılacaksa görevli mahkeme Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Eğer araç sürücüsüne ya da aracın sahibine açılacaksa ve bu kişiler tacir değilse aynı zamanda sigorta şirketi de hasım gösterilmeyecekse davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekir.

Trafik Kazasının Neden Olduğu Hastane Masraflarını Kim Karşılar?

Karayolları Motorlu Araçlar Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda sürekli sakatlık raporu alıncaya kadar yapılan tüm sağlık giderleri teminat altına alınmıştır. Bu durumda trafik sigortasının güvence altına aldığı sağlık giderleri teminatı, trafik kazasından zarar görecek üçüncü kişiler için yapılan tedavi giderlerinin ödenmesini içermektedir. Bu teminat zarar gören kişinin kaza öncesi durumuna dönebilmesi için protez organ takılması da dahil olmak üzere yapılacak tüm masrafları da kapsamaktadır.

2011 yılında trafik kazalarının sebep olacağı sağlık giderlerini sigorta şirketlerinin yerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödenmesine karar verilmiştir. Trafik kazası geçirip yaralananların, kaza tespit tutanağı dikkate alınarak kazadaki kusur oranına ve kişilerin genel sağlık sigortası olup olmadığına bakılmaksızın, tıbbi malzeme ve ilaç harcamaları da dahil tüm tedavi giderleri Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanır ve SGK tedavi giderlerini Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) üzerinden yapılır. Kişinin Türk vatandaşı ya da yabancı uyruklu olması, genel sağlık sigortası olup olmaması ve hastanenin niteliği önem arz etmiyor. Bu giderlere ameliyat ve tıbbi malzeme masrafları da dahildir.

Kazada Karşı Tarafın Trafik Sigortası Yoksa Ne Yapılmalı?

Yaşan trafik kazasında kusurlu olan araç eğer zorunlu trafik sigortasına sahip değilse, kusurlu olmayan tarafın hasarını bireysel olarak ödemekle yükümlüdür. Kaza sırasında eğer siz ya da araçtaki kişiler ölüm veya sakat kalma gibi bir bedensel zarara uğrarsa atılabilecek ikinci adım devletin açtığı Güvence Hesabı’ndan tazminat istemektir. Bu hesap, zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların yaptıkları kazalarda ya da kazayı yapan aracın tespit edilemediği durumlarda, zarar gören araç sahiplerini korumak için açılmıştır. Şayet size çarpan aracın zorunlu trafik sigortasının olmaması halinde, kazada kusuru bulunmayan araç sahibiyle onunla birliktekilerin bedensel olarak gördüğü zararlar bu hesaptan tazmin edilir.

Aracınızda trafik sigortası olmaması size çok büyük maddi külfetler yükleyebilir bu nedenle zorunlu trafik sigortasınız olmadan kesinlikle trafiğe çıkmamalısınız. Bir trafik kazası esnasında size çarpan aracın sigortası olmadığını anladıysanız, derhal polise ihbarda bulunmalısınız. Sigortasız bir araç ile trafiğe çıkmak kanunlar çerçevesinde de suçtur. Polise bildirim yapmanız hasar ödemesi sürecinde hakkınızı yasal yollar ile arayabilmeniz için son çok önemlidir.

Trafik Sigortası Manevi Tazminat Taleplerini Karşılar mı?

Hasar anında aracımızın gördüğü maddi zarar dışında kalan bedeni hasarlar da yaşanabilmektedir. Bedeni bir hasar yaşayan üçüncü şahıslar manevi tazminat talebi ile dava açabilirler. Manevi tazminat talepleri trafik sigortasının teminatları içine girmemektedir. Trafik veya kasko poliçesine eklenen ihtiyari mali mesuliyet teminatı, maddi ve fiziki hasarların yanı sıra manevi hasarlara karşı da sizi güvence altına alabilir. Türkiye sınırları içinde geçerli olan bu teminat, manevi tazminat talepleri için genişletilebilir ancak bu durumda prim tutarlarında bir artış oluşur. Herhangi bir kaza sonucunda, öncelikli olarak zorunlu trafik sigortası poliçesi limitleri devreye girer. Zorunlu Trafik Sigortası limitlerinin yetersiz kaldığı veya karşı tarafın manevi tazminat talebinin olması durumunda ihtiyari mali mesuliyet kusur oranınıza göre trafik poliçesi teminatlarından daha fazlasını sağlar. Bu teminat sayesinde söz konusu talepler sigorta şirketinin sorumluluğuna devredilmiş olur.

Trafik Sigortası Araç Değer Kaybını Karşılar mı?

Araç değer kaybı, meydana gelen bir kaza sonrası tamir edilen aracın ikinci el piyasa fiyatına göre değer kaybetmesidir. Kazanın ardından tamir edilen aracın onarımı her ne kadar kusursuz olsa dahi, arabanın satış fiyatı kaza öncesi belirlenen satış fiya-tından her halükârda daha düşük olur. Trafik sigortası hasarın onarımını karşıladığı gibi değer kaybını da ödeyebiliyor. Trafik kazasında kusursuz olduğu belirlenen sigorta ettiren, kusurlu araç sahibinden ya da ruhsat sahibinden değer kaybını karşılaması için mahkeme yoluyla hak talep edebilir. Ancak zararı karşılamak için sigorta şirketlerinin bir kısmı bilirkişi raporunu esas alırken, bazıları ise önce dava açılmasını isteyebiliyor. Bir araçta değer kaybından söz edilmesi için aynı kazayı daha önce geçirmemiş olması gerekiyor. Bunun yanı sıra kazanın üstünden 2 yıl geçmesi durumunda hukuki olarak dava açma hakkınızı da kaybetmiş olacağınızı hatırlayın. 2 yıl içerisinde başvuru yapabilirsiniz. Her halükârda, araç değer kaybına maruz kalmamak ve maddi araç hasarı minimuma indirgemek için trafik sigortası yaptırmanız sizi her zaman korur.

Araç Değer Kaybı Nedir?

Değer kaybı aracınızın geçirmiş olduğu kaza sonrası ikinci el piyasa fiyatının düşmesidir. Kaza geçiren aracınız çok iyi şekilde onarıma tabi tutulsa dahi değerinde bir azalma olacaktır. Örneğin aracınızda motor kaputu, bagaj kapağı gibi parçalar orijinali ile yetkili servis tarafından değiştirilse dahi aracın değerinde azalma meydana gelmektedir.

Her kazadan sonra aracınızın değer kaybına uğramasının temel nedeni kazanın Tramer Kayıtları’na işlemesidir. Aracınızı satmak istediğinizde bu kaydı gören alıcılar kazaya karışmış bir aracı tercih etmeyecek, tercih etseler bile daha ucuza almak isteyeceklerdir. Ayrıca aracın parçasının değişmesi ve hatta en ufak bir boyama işlemi yapılması dahi aracın değerine olumsuz etki yapmaktadır.

Araç Değer Kaybı Şartları Nelerdir?

  1. Kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçmemiş olmalı,
  2. Kaza tamamen sizin kusurunuzla gerçekleşmemeli (% 100 kusurlu olmamalısınız),
  3. Aracınızın yaşı 36’dan fazla olmamalı,
  4. Aracınız hurdaya çıkarılmış olmamalı.

Değer Kaybı Davasında Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?

Bu tür davalar, kazaya sebep olan tarafın kim olduğunun tespit edilmesinin ardından iki yıllık süre içerisinde açılabilir. Ancak kaza tarihinden itibaren 10 yıldan fazla süre geçtiyse, uğranılan zarar ve zararı veren kişi tespit edilememiş olsa dahi zamanaşımı süresi dolmuş olur. Kazanın oluş şekline bağlı olarak ceza kanunlarında daha uzun zamanaşımı süresi öngörülmüşse bu süreler dikkate alınır.

Araç Değer Kaybı Nasıl Alınır?

Uğradığınız zararı kusuruyla kazaya neden olan araç sürücüsü veya onun aracının trafik sigortasını yapan şirketten talep edebilirsiniz. Değer kaybınızı alabilmek için sigorta tahkim komisyonuna başvurabileceğiniz gibi icra takibi yapmanız veya Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde dava açmanız mümkündür.

Sigorta Tahkim Komisyonu, Sigorta Hukuku alanında uzman olan hakemler aracılığıyla uyuşmazlıkları karara bağlayan bir merciidir. Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararlar mahkeme kararı niteliğindedir. Sigorta tahkim komisyonunun 5.000 TL’ye kadar olan uyuşmazlıklara ilişkin kararları kesin niteliktedir. Bu miktarı geçen tutarlarda ise İtiraz Hakem Heyeti’ne başvurulabilmektedir. Sigorta Tahkim Heyeti’ne başvurmaksızın doğrudan icra takibi yapılması veya Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılması da mümkündür.

Değer Kaybı Davası İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

Değer kaybı davası açabilmek için bazı belli başlı belgelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkün:

  1. Kazanın gerçekleştiği anda tutulan kaza tutanağı,
  2. Hasar tespit tutanağı,
  3. Hasarı gösteren ve her açıdan çekilmiş fotoğrafları,
  4. Aracın ekspertiz raporu,
  5. Araç Ruhsatı,
  6. Ve sair tüm belgeler

Bize hemen danışabilirsiniz.